17 Temmuz 2015 Cuma

HAYDİ YALLAH



Günlerden bayramın birinci günü yer İstanbul. Sokaklar eski moda western (vestern) film çekecek kadar sakin, düello yapılabilecek kadar boş. Şehrimin tüm kaosu 2 gün içinde logar kapağından akar gibi tahliye edildi ve şu anda tek tük geçen arabalarla kuşların sesi hakim soluduğum nefese.

Geride kalanların, ben de İstanbul’u bayramda seviyorum, çok güzel oluyor şarkısını hiç mırıldanmayacağım, çünkü çok baydı. Ama bu noktada dikkatimi çeken iki unsur var.

SIĞIŞIRIZ BE ABİ

Yahu nasıl bir hayat yaşıyorsak, nasıl bir baskı altındaysak toplasan iki günlüğüne bir yerlere kaçıyoruz, hem de onca trafik, stres ve her bayram görmeye alışkın olup da bile bile lades dediğimiz ölüm tehlikesi karşısında. Hadi kaçtık diyelim, ki ben de birkaç kez yaptım o deliliği, ulen gittiğin yer daha büyük bir azap. Ama olsun biz sığışırız abi; yola sığışırız, arabaya sığışırız, gittiğimiz yerdeki otele sığışırız, artık bıçak nasıl kemiğe dayandıysa; çıkar bizi buradan kıvamına geldik hepimiz.

TAHLİYE

Allah korusun yarın öbür gün bir meteor İstanbul’a yaklaşıyor olsa, öyle teyakkuz durumuna filan  girip millete  Amerikan panikleri yaşatmaya gerek yok. Sen bir hafta önceden haber ver yeter. Maksimum iki gün içinde, en sağlam askeri düzen altında hiçbir yönlendirme ve müdahaleye gerek kalmadan şehri boşaltır; dönünce de harfiyatı kaldırıp yıkılanların yerine yenisini lego yapım süresinde dikeriz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder