12 Temmuz 2015 Pazar

DÜNYA MUTFAĞI


Geçtiğimiz yıllar boyunca türlü türlü şaşakalozluğu konaklama fiyatına satan ithal mutfak temsilcisi restoranlara inat sonunda halk kendi direncini ve iradesini ortaya koydu.

Sevinç ve üzüntü başta olmak üzere yapılan hiçbir şeyde ortayı bulamama alışkanlığımız, bu konuda da icra edilenin “Ne var ki bunda” tepkisiyle menülerde yerini almasını sağladı.

Bugün artık İstanbul’daki en kıçı kırık kafenin menüsünde bile Dünya mutfağının eşsiz olmasa da, ye de git işte muamelesi yapan seçenekleri yer alıyor.
Benim kişisel favorim ise, tarifsiz bıjırtısı ile görenlere “La bu ne ki” dedirten fajita. 

Diyaloglar duruma göre farklılık gösterse de sonuçlar hep aynı üçgen içinde sıkışıp kalıyor.
-         
     -Hoş geldiniz abi, ne alırdınız.
-         -Sen ne tavsiye edersin?
-         -Abi bizde zaten dünya mutfağı var, yani böyle hamburgerinden, risottosuna kadar; ama ben abime şöyle bıj bıj bıjlayan bir fajita yaptırayım, gerçekten çoh güzel oluyor.
-         Yani hep yiyoruz ama..
-         -Abi öyle deme, bizimki başka geçen buraya adam taa Meksika’dan gelmiş, ona da yaptıh, yav inan adamın ahlı boncuh oldu. Diyor ki bu nasıl güzel bıjlıyor. Yeminlen memlekette biz eşşek eti yiyoruz.
-         -Peki madem.
-         -6 numaraya fajita çek!! Abi ayran dolduyorum J

Gel gelelim bu elit dünya karması gerek rengi gerek kokusu gerekse fiyatıyla karnı aç bizlere kendi numaralarını gösterirken, anam usulü mercimek yel gider kum kalır edasıyla listelerdeki onursal başkanlık görevini yürütmeye devam ediyor.

Ağız tadıyla yemeniz dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder